Pazar, Ekim 05, 2014




KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

K

DoktorLAR nasıl yanıldıLAR ?






    Doktorlar nasıl yanılır? demeyin şimdi size yazdıklarımı okuduktan sonra daha temkinli olacaksınız.
    Büyük oğlum 3 yaşlarındaydı her zamanki gibi odasında oyuncaklarını dağıtmış oynuyordu, birden huysuzlandı, sızlanmaya başladı .Durumu anlamaya çalışıyordum ve elinin burnunda olduğunu fark ettim.Burnunda bir sorun olmalıydı.Hemen burun deliğinin içlerine baktım .Sol tarafta kırmızımsı, yuvarlak boncuğu andıran bir şey vardı. Diğerinde böyle birşey yoktu.Burnuna boncuk tarzı birşey kaçtığını düşünerek İzmir Balçova da bulunan İlgi Polikliniğine apar topar oğlumu götürdüm.
 Doktorlara şikayetimi anlattım bana ne kaçtın gördünmü?Diye sordular Hiçbirşey görmeiğimi oğlumun huzursuzluğundan yola çıkarak burnunda yabancı cisim olduğunu düşündüğümü söyledim .Ucu kanca şeklinde bir metali ışık yardımıyla kullanarak burnundakini çıkarmaya çalıştılar.Unutmadan Ben de evde çıkarmaya çalışmışdım aklıma yağ geldi burnuna damlatırsam kolay çıkar diye düşünmüştüm fakat daha da geriye kaçar diye korkup fazla uğraşmamışdım.Neyse Poliklinikte oğlumun burnundan kan gelmeye başlayınca doktorlar oradaki en kıdemli doktora danışmaya karar verdiler sanırım ismi Mustafaydı odaya hep beraber girdiler ve uzun uğraşdan sonra dışarı çıkıp bana oğlumun burnunda ÖDEM olduğunu söylediler ve iyi bir hastane ye gitmemizi söylediler.Ben de Dokuz Eylül üniversite Hastanesine götürdüm .Orada ise oğlumda alerjik rinit olduğunu ve yazacakları spreyi iki hafta kullanmam zarfında küçülerek iyileşeceğini söylediler.Ben de spreyi düzenli olarak oğlumun burnuna sıkmaya başladım.Aradan bir haftaya yakın bir zaman geçti biz otobüsle Alsancak a gidiyorduk.Üçkuyulara gelmeden oğlumun hapşırası tuttu ve burnundan kanlı yuvarlak birşey çıktı.Aklıma en yakın Askeri Hastane geldi .Üçkuyularda hemen arabadan indim .Koşa koşa hastaneye gidip tüm sırayı yarıp kulakburuncu doktorun odasına daldım durumun acil olduğunu söyledim .Oğlumun burnundan çıkan, peçeteye sarmış olduğum kanlı cismi doktora uzattım.Durumu anlattım doktor üzerinde bulunan kanları sildikten sonra ''Bu silgi'' demez mi?Kendimi ödeme ,alerjik rinite alıştırdığım için bir an algılayamadım doktorun yüzüne şöyle bir baktım.Doktor kıs kıs gülüyordu.Sonra elinden alıp incelediğimde gerçekten de bir kalem silgisi olduğunu gördüm.Annemin evinde kardeşlerimin kalemleriyle oynayıp onu burnuna sokmuş olmalıydı.Çünkü:bizim evde ne kurşun kalem ne de silgili kalem vardı.
  Bu olaydan sonrada kendime daha fazla güvenmem , hiçbirşeyden korkmamam gerektiğinde inançlarım konusunda ısrarcı, inatçı olmam gerektiğini öğrendim.Yine yanılmamışdım .Oğlumun burnundaki yabancı bir cisimdi et parçası değildi.

Çarşamba, Ekim 01, 2014

İNGİLİZCE SINAVLARINDA EN ÇOK YAPILAN HATALAR

internalizeall.blogspot.com

  Öncelikle şahıslara gelen am, is, are fiili doğru kullanılmamaktadır.
Tekil şahıslardan, isimlerden ve he, she, it den sonra is fiili gelir.Çoğul şahıslardan ( you, we, they)sonra ve çoğul isimlerden (Furkan and Burak ) sonra are kullanılır. örnek: Aliler (they ) den sonra kullanılır. Ayrıca en çok karıştırılanlar:

this is: bu dur (tekil)
that is: şu dur (tekil)
they are: onlar dırlar (çoğul çünkü are almış)
there are  :vardır (çoğul )
there is  :   vardır  (tekil)

Örnek :

this is a book   : bu bir kitap dır.
that is a book : şu bir kitap dır
they are books: onlar kitaptırlar.
there is a book on the table: masanın üzerinde bir kitap vardır.
 Şahıslar çok iyi pekiştirilmelidir.Yıllarca ingjlizce görmüş , cümlenin şahsını bilmeyen , kavrayamayan , öğrenciler var.
   Örneğin : I and Ali go to football course on Tuesday. ( Cümlede özne ben ve Ali yani biz , we , dir. We go ,olur. Özne Ali olsaydı, fiil goes olacaktı.Hatırlayalım geniş zamanda he ,she ve it (o öznesi) fiile -s takısı alırdı.
Ali goes .(Ali gider.)
Ali and I go to school. ( Biz okula gideriz.)

SİĞİL

   Siğiller ,el ya da ayakta çıkan bulaşıcı deri hastalığıdır çok kolay yayılabilir .Bir iken üç e beş e çıkabilir.
 Ben size oğlumun elinede çıkan ve çoğalıp dört e çıkan siğillerden bahsedeceğim.Öncelikle küçücük bir taneyken büyüdü ve elinin üstünde üç tane avucunda ise bir tane olmek üzere dörtledi ve büyümeye başladı. Öncelikle virüs olduğu için katı sabun sürüp kurutuyordum belki işe yarar diye sonra limon sıkmaya başladım (bir damla)baktım işe yaramıyor. incir ağacının yaprağını kopardığımızda beyaz bir süt çıkarıyor onun iyi geldiğini duydum ve bu sütü defalarca siğillerin üzerine sürdük yine işe yaramadı.Yaklaşık bir yıla yakın siğillerle dolaştı sonra yorgan iğnesini ocakta kızdırdım ve siğillere kızgın şekilde ikişer üçer defa batırdım ve siğillerden biri ertesi günü hemen düştü.Yalnız bunu yaparken oğlum korktu elini oynattı birinde siğilin yanından derisine değip eli yandı(hafif de olsa )çok dikkatli olmalısınız ve çocuğun elini iyice kavrayıp sabit tutmalısınız.

konsantrasyon güçlüğü

Günümüzde çok duyduğumuz bir sözcük Hiperaktivite.Ben de 2006 senesinde ilk kez duymuş ve oğlumun hiperaktif olduğunu düşünmüştüm.2007 yılında İzmir RAM (Rehberlik ve Araştırma Merkezi )Hatayda gittik öncelikle şekilller çizdirdiler oğluma sonra resim kartları gösterip onun ne olduğunu sordular oğlum da düzgün konuşamıyordu.k harfini ç (iki=içi) okuyor r harfini söyleyemiyordu v.s. Sonuç olarak oğlumun asperger olduğunu söylediler ben de internetten çok araştırmışdım ve oğlumun hiperaktif olması gerektiğini düşünüyordum tüm belirtiler ona uyuyordu asperger olamazdı çünkü:aspergerlerin hayal gücü olmadığı ,duygusuz oldukları(bir çeşit robot gibi)kitap gibi konuştukları ve herşeye eşya gibi baktıkları yazıyordu.Benim oğlum ise çok duygusal idi ve eline sopa alıp silah gibi kullanıyordu, yani sopayı silah gibi düşünebiliyordu.Ben inanmayınca ordaki sarışın bayan bu yalnız benim düşüncem değil biz diğerleriyle birlikte değerlendirdik ve sonuç bu en kısa zamanda Dokuz Eylül Hastanesi psikyatr bölümünde bölüm başkanı Süha Miral ile irtibata geçmemizi ve ona bir mektup yazdığını söylediağzı kapalı zarfı uzattı onu  Süha hanıma vermemizi söyledi.Söylenenleri harfiyyen yerine getirdik.Süha hanımın muayenehanesine gittik ve yarım saat oğlumla özel olarak konuştuktan sonra özel öğrenme güçlüğünün olduğunu ve on yaşına kadar düzeleceğini söyledi.Her iki haftada bir hastaneye gitmeye beşladı sonra dört haftada bir gider olduk.Oğlum özel eğitim aldı.:%33 özel öğrenme güçlüğü olduğu söylendi ve rapor çıktı.Hastane beni raporla RAM a gönderdi özel ders alması için.RAM daki bayana raporu uzattım ve bana aynen şöyle dedi:
''Biz onlara asperger diye rapor versinler dedik böyle özel eğitim alamaz diye hiddetlendi.Ben de şaşırdım ve ne dümenler döndüğünü anlamaya çalıştım.Doğru Dokuz Eylül Devlet Hastanesine gittim ve Süha hanımı bulut durumu anlattı o da bana:
''Özel ders alsın diye çocuğa otistik damgası vurursak geleceği ne olacak dedi.İşe de giremez.''Bu olay bana kimseye güvenmemeyi öğretti.Benim yapmam gereken o zarfı açıp okumaktı.Ozaman RAM dekilerin yalan söylediğini anlardım.Çocuğu en iyi anlayan, tanıyan annesidir.Başkaları sizi yanıltmasın, yalnız kendinize güvenin.İşin doğruluğunu da araştırın.